15 TEMMUZ GAZİLERİ “TECRÜBE KONUŞUYOR İÇİMİZDEKİ KAHRAMANLAR” PROJESİ KAPSAMINDA YAŞADIKLARINI ANLATTI

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar Projesi" kapsamında, Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde sanatçı ve oyuncu İsmail Hakkı Ürün'ün moderatör olduğu program Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

Kum sanatı yapan Veysel Çelikdemir'in hazırladığı "15 Temmuz" temalı gösteri izleyicilerden alkış aldı.

Vali Mahmut Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, darbe gecesi sokaklara dökülen milyonlar içerisinde yer alan, tank ve tüfeklere aldırış etmeden meydanlara inen, darbe girişimine karşı duruşuyla sembolleşen gazilerle bir arada olmaktan gurur duyduklarını söyledi.

15 Temmuz ruhunun son derece önemli olduğunu vurgulayan Vali Demirtaş, "Gazilerimiz özellikle gençlerimizin bilinçlerini diri tutmak için o gece yaşadıklarını anlatıyor. Her bir hikâyede ayrı bir destan var. Gençler, bugün sizleri sokağa döken, kendi provokatif eylemlerine alet etmek isteyen illegal yapılardan da uzak durmalısınız. Terörü meşrulaştırmak isteyen, kötü emel sahiplerinin tuzaklarına düşmeyiniz. Sokakları ve meydanları terör alanları yapan PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri amaçlarına asla ulaşamayacaklardır. Bunlar şehit kanlarıyla sulanmış bu vatanı bölemeyecekler" dedi.

FETÖ'nün darbe girişimini engellemek için Genelkurmay Başkanlığına giren ve kolundan yaralanarak gazi olan Abdullah İrgin ise programın adının "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar Projesi" olduğunu, fakat kendisine kahraman yakıştırmasının kabul etmediğini, darbe gazilerinin hiç bir menfaat gözetmeden gençlere bu yaşadıklarını anlatarak, bu hain geceyi unutturmamaya çalıştıklarını ifade etti.

İrgin, kahramanların yurdu yaşatmak için can verdiğini, kahramanların Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, İstanbul ve Ankara'da bu vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını verenler olduğunu kendilerinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Benim gözümde en büyük kahramanlardan birisi o Pensilvanya'daki soytarının Türkiye'deki köpeğini öldüren Ömer Halisdemir'dir. Ankara'da şehit olan ikiz polis kardeşlerdir kahraman. O hainlerin yapmak istediği şey, tekbir getiren gençlerimizin seslerini kesmekti. Ve Allah'ın izniyle bunu başaramadılar, başaramayacaklar da çok şükür. O gece Allah’ım bu hainlere fırsat vermemek için herkesin içindeki korkuyu alıp cesareti, gücü verdi. Ben Genelkurmay Başkanlığı’nın camlarındaki demir parmakları zorladım, salladım iki kere. Üçüncü seferde demir parmaklıklar duvardan çıkıp üzerime düştü. Yaklaşık 150 kilogram ağırlığındaki bir demirdi. Ben bunu kendi irademle yapmadım. Allah’ım o gün o hainlere fırsat vermemek için bize kuvvet verdi. Oradaki askerler bizi merdivenden aşağı yönlendirmeye çalıştılar sürekli. Ben arkadaşlarımı engelledim. Gitmedik. Keşke gitseydik o tarafa pişman oldum. O tarafta şahadet varmış. Çok pişmanım. Askerler oraya götürdüklerini üzerine sıkıp öldürmüş. O gece oradaki askerler insanları seçip seçip sırtından vurdu. Dışarı çıkıp polis arabasına binip hastaneye gitmek istedik. Fakat aracıda kurşunladılar. Bu insan işi değil" ifadelerini kullandı.

İstanbul'da yaralanan 14 yaşındaki Adviye Gül İsmailoğlu da 15 Temmuz'un her saniyesinin saatlere denk gelen bir gece olduğunu ve yaşanmadan anlaşılmayacağını dile getirdi.

O gece vatan hainleri tarafından ihanete uğradıklarını anlatan İsmailoğlu, cesaret, iman gücü ve vatan sevgisi sayesinde sonu aydınlık olan bir geceye uyandıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"15 Temmuz'da onlara geçit vermedik. Mermi kolumdan girdi sırtımdan çıktı. Onlar beni vurduğunu zannetti. Aslında beni ve benim gibi gazi arkadaşlarımıza gururla taşıyacağımız birer madalya taktılar."

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde kamyon şoförlüğü yapan ve darbe gecesinde ilk defa tank kullanan Mehmet Köse ise, o gece misafirlikte olduğunu ve iş yerinden arandığında belediyeye gittiğini, yolda darbe girişimini öğrendiğini söyledi.

Köse, kışlaların önlerini ağır iş makineleriyle kapattıklarını belirterek, milletin bu iman gücü sayesinde bedeniyle tankı durdurduğunu, o akşam görüp yaşadığını dile getirdi.

O geceden sonra kendisine sürekli tankı nasıl sürdüğünün sorulduğuna dikkati çeken Köse, "Bu millet bedenini tankın önüne siper etmiş, tankı ben götüremezsem bu millet benim yüzüme tükürür. Ben kamyon şoförüyüm. Tankın içine girdim. 5 dakika sürmedi. Allah’ım bana verdiği güçle, iman gücüyle bana nasip etti. Çalıştırdım ve bir garaja çektim. Sonra iki tane daha zırhlı personel taşıyıcı kullanarak yollardan garaja çektim. Bu millet küçük taşlarla tankları durdurdu. Bu millette korku yok. Ben bu 15 Temmuz'dan önce 'bu gençlik nereye gidiyor' diyordum. Ama bana o gece öyle bir tokat vurdu ki bu gençlik, bu gençlik sayesinde buralardayız. " diye konuştu.

Gazi Muhammet Irmak da, kendilerinin o gecenin sadece görünen tarafları olduklarını ve kendilerini asla kahraman olarak görmediklerini, Türk milletinin kefenini giyerek yola çıkan insanlar olduğunu söyledi.

Etkinlikte Vali Demirtaş tarafından gazilere, Türk Bayrağı ve gazilerin isimlerinin ebru sanatıyla yazılmış tablo hediye edildi.